MAGNEZYUM

• Magnezyum düşüklüğünüz orta seviyedeyse ya hiç semptom yaşayamayabilirsiniz ya da bu semptomları saptamak zor olabilir. Yaşadığınız semptomların magnezyum eksikliğine bağlı olduğunu belirlemek de zordur.
• Magnezyum eksikliğinizin olduğunu düşündüğünüzde kan testi yaptırmak net bir sonuç vermeyebilir.
• Vücudumuzdaki magnezyumun sadece yüzde 1-2’lik bir kısmı kanda bulunmaktadır. Magnezyumun büyük bir kısmı kemik hücrelerinde, çok az bir kısmı ekstrasellüler (hücre dışı) alanda bulunur.
• Magnezyumun pek çok formu bulunmaktadır. Bu formları ve etkinliklerini kısaca aşağıda bulabilirsiniz:

GLİSİNAT

Bağırsaklardan emilimi yüksektir. Sinirsel ağrılarda sakinleştirir, uyku sorunları, pms, fibrokist, kramp vb. durumlarında destek olarak kullanılır.

MALAT

Enerji üretimi, depresyon, fibromiyalji, kronik yorgunluk gibi durumlarda destek olarak kullanılır, kas ağrılarında ideal destektir.

KLORÜR

Detoksifikasyon yardımcısıdır, böbrek fonksiyonları, mide asidi, sinir sistemi için destektir.

TAURAT

Biyoyararlanımı yüksektir, kardiyovasküler sistem, diyabet, metabolik sendromda tercih edilen destektir.

OROTAT

Kardiyovasküler sistemde etkilidir.

SİTRAT

Böbrek taşları, bağırsak hareketleri (kabızlık), kas spazmlarında tercih edilir.

L-TREONAT

Stresi azaltmakta, öğrenme kabiliyetinin artmasında, hafıza ve uyku kalitesinde önemlidir. Alzheimer hastalarında ön plana çıkabilir.

OKSİT

Biyoyararlanımı düşüktür. İshal yapma olasılığı yüksektir. Kabızlık tedavisinde kullanılabilir.

HİDROKSİT

(Magnezyum sütü) Bu form daha çok mide yanması ve ağrıları için kullanılmaktadır. Magnezyum hidroksitin suda çözünmesi ile oluşan süspansiyondur.

SÜLFAT

Ciltte kullanım için uygundur ve ciltten emilimi yüksektir. Epsom banyosu yaparken aromaterapik yağları da bu suya katmayı düşünebilirsiniz. (örneğin lavanta yağı)

ASPARTAT

İnsan kullanımı için sağlıklı olup olmadığı konusunda farklı görüşler vardır. Bazı çalışmalar toksik etki gösterebileceğini belirtmiştir.

KARBONAT

Çok tercih edilmemektedir.

PİDOLAT

Üzerinde henüz yeterli çalışma yoktur.

Magnezyum, vücudun strese karşı adaptasyon sağlamasına da destek olabilir ve bu açıdan adaptojen bitkisel ekstreler ile kombine kullanılabilir. Yani magnezyum yeni gelişen çevre koşullarına karşı adaptasyonumuzu arttırmaktadır. Adaptojenler ile kombinasyon yapıldığında sinerjik etki yaratarak, stres faktörü üzerine pozitif sonuçlar artmaktadır.

DİĞER TAKVİYELER İLE ETKİLEŞİMİ

KALSİYUM:

Magnezyum ve kalsiyumun genelde beraber alınması önerilir.

Bununla birlikte, çok yüksek doz kalsiyum, vücudun magnezyumun emilme kapasitesini azaltır. Çok ciddi magnezyum eksikliği olanlar kalsiyum ve magnezyumu beraber almayı düşünebilir ama birçok çalışma kalsiyumun takviye olarak alınmasından ziyade besinlerle alınmasının daha uygun bir yol olduğunu belirtmektedir.

D VİTAMİNİ:

D vitamini magnezyumun vücutta emilme kapasitesini arttırabilir.

ÇİNKO:

Çok yüksek doz çinko, magnezyumun emilme kapasitesini azaltabilir. Bazı çalışmalar yüksek doz çinko kullanımının postmenapozal kadınlarda magnezyum atılımını arttırdığını göstermiştir.

* Tıp Enstitüsü (IOM), Gıda ve Beslenme Kuruluna (FNB) göre önerilen günlük alınacak miktarlar

• Sporcularda magnezyum ihtiyacı normal insanlara göre daha artmaktadır. Bunun nedenlerinden biri hem magnezyumun kullanımının artması vücutta hem de terleme ile magnezyum atılımının artmasıdır.
• Hafif sporlarda günlük önerilen magnezyumun %20-40 civarı fazlasının alınması önerilir.
• Ağır ve profesyonel sporlarda %100 oranında daha fazla magnezyum alınması önerilebilir. Yani bir sporcunun alması gereken magnezyum miktarı 500-800 mg arası değişmektedir.