İzin Tercihlerini Özelleştir

Çerezleri, platformumuzda verimli bir şekilde gezinmenize ve belirli işlevleri gerçekleştirmenize yardımcı olmak için kullanıyoruz. Aşağıda her bir izin kategorisi altında, tüm çerezler hakkında ayrıntılı bilgi bulacaksınız.

"Gerekli" olarak kategorize edilen çerezler, sitenin temel işlevlerinin gerçekleştirilmesinde vazgeçilemez nitelikte olduklarından tarayıcınızda saklanır. ... 

Her Zaman Aktif

Gerekli çerezler, web sitesinin temel işlevleri için çok önemlidir ve web sitesi bunlar olmadan amaçlandığı şekilde çalışmayacaktır.Bu çerezler kişisel olarak tanımlanabilecek herhangi bir veriyi saklamaz.

Görüntülenecek çerez yok.

İşlevsel çerezler, web sitesinin içeriğini sosyal medya platformlarında paylaşmak, geri bildirim toplamak ve diğer üçüncü taraf özellikleri gibi belirli işlevlerin gerçekleştirilmesine yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Analitik çerezler, ziyaretçilerin web sitesiyle nasıl etkileşime girdiğini anlamak için kullanılır. Bu çerezler, ziyaretçi sayısı, hemen çıkma oranı, trafik kaynağı vb. Gibi ölçümler hakkında bilgi sağlamaya yardımcı olur.

Görüntülenecek çerez yok.

Performans çerezleri, ziyaretçilere daha iyi bir kullanıcı deneyimi sunmaya yardımcı olan web sitesinin temel performans indekslerini anlamak ve analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

Reklam çerezleri, ziyaretçilere daha önce ziyaret ettikleri sayfalara göre özelleştirilmiş reklamlar sunmak ve reklam kampanyasının etkinliğini analiz etmek için kullanılır.

Görüntülenecek çerez yok.

Sepetinizde ürün bulunmuyor.

Yay Dolunayı

Yay Dolunayı

Yay Dolunayı

Evrenle ilk kez gerçek bir iş birliği yapman için tüm bildiklerinden vazgeçmen gerekebilir.

11 Haziran 2025 saat 10:43’te gerçekleşecek olan Yay burcundaki Dolunay’ının etkisi;

Bir ok gibi yaydan fırlıyoruz; en iyisi, en doğrusu, en güzeli diyerek gözümüze bir hedefi kestiriyoruz.

Oraya ulaşabileceğimizi düşünecek kadar hızlı fırladık, enlere doğru ilerliyoruz.

Eyvah! Oraya varmadan düşüyoruz.

Baştan başlayalım.

Bir ok gibi yaydan fırlıyoruz; en iyisi, en doğrusu, en güzeli diyerek gözümüze bir hedefi kestiriyoruz.

Oraya ulaşabileceğimizi düşünecek kadar hızlı fırladık, enlere doğru ilerliyoruz.

Yaşasın! Hedefi vuruyoruz.

İki senaryodaki tüm koşullar aynı gözüküyor olsa bile sonucu değiştiren görünmeyen başka bir koşul var.

İstediğiniz kadar büyük oynayın, büyük fırlayın ya da büyük adım atın takılacağınız engel kendi bakış açınızdır.

Bazen tüm koşullar doğru olur sonuç istediğimiz gibi olmaz, bazen de tüm koşullar yanlış olur ancak sonuç beklediğimizden de güzel olur.

İşte burada da devreye inançlarınız girer.

Nereden geldiğimize bakıp nereye doğru ilerleyeceğimizi düşünürken aslında sorgulamamız gereken en önemli şey hayata olan bakış açımızdır.

İnandığımız ve öğrendiğimiz şeylerin karşısına geçerek ne kadar gerçek olduklarına bakmamız gerekir.

Bir şeyin içindeyken objektif olmak zordur.

Bir zamanlar doğruluğunu sandığımız doğrular hala bize aitler mi?

“HAYAT BÖYLE YAŞANMALI”

“BUNA İNANMALI”

“BU GİYİLMELİ”

“YAŞAMA BÖYLE BAKMALI”

gibi büyük söylemler, anlam yüklenen birçok şeyin ne kadar anlamsız olduğunu gördüğümüzde genişlemeye başlıyor yaşamımız.

Ailemizin öğrettiklerinden ne kadar ileri gidebiliyoruz ya da el alemin beklentisinin ötesini ne kadar görebiliyorsak o kadar büyüyebiliyoruz.

Yaşadığımız ve yaşayacağımız her şeyin ortalamasıyız.

Biriktirdiğimiz yaşanmışlıkların, okuduğumuz kitapların ve dinlediğimiz insanların söylediklerinin üzerine çıkıp baktığımız zaman kendi ortalamamızı değiştirmeye başlıyoruz.

Bu Dolunay’da kendimizi sınırladığımız inançlardan özgürleştiğimiz ve hayata bakış açımızı genişlettiğimiz kadar hedeflerimize adım atacak fırsatı yakalayabildiğimizi göreceğiz.

Hayat görüşünüz, inancınız ne kadar sınırlayıcıysa sürekli aynı mesele içinde dönüp durduğumuzu fark edeceğiz.

Her zaman önümüze bakarak ilerleyemeyiz bazen arkamızdan neyi sürüklediğimize bakmamız gerekir.

Geçmiş ya da gelecek birbirinden bağımsız değildir.

Geleceğimizi değiştirmek geçmişimizi de değiştirir.

En iyi, en doğru, en çok olmak adına uğraşıp durduğumuz zaman kendi kuyruğumuzu yakalamaya çalışan bir yılana dönüştüğümüzü, kendimizi evrensel zannederek gitgide fanatikleşen düşünceler girdabına mahkum olduğumuzu görmemiz gerekir.

Onca inanç, onca kadim ilim, onca ilerleyiş hiçbir fayda etmezbağnaz düşünceler karşısında.

Yenilenmeye ve değişmeye alan tanımayan her şey zehirlemeye başlar bir süre sonra,

İşte bu Dolunay’da bizi zehirleyen kalıplarımızı kırmamız, bilgilerimizi güncellememiz gerekecek.

İnsan gelişsin diye onca şey yeryüzünde doğdu, gökten indirildi; insanlar saplanıp kalsın diye değil.

Geleceğimizi de geçmişimi de değiştiren en güçlü silahtır inançlarımız.

Bu Dolunay’da sormamız gereken soru şu;

Yaşamımı hangi hayat amacı üzerine ve hangi inançlara göre şekillendiriyorum, bunu yaparken neyin değişmez olduğunu düşünüyorum?

Yay Dolunayı kutlu olsun…

<